Tyche Tapınağı...
Gökyüzündeki yıldızlara ve kaderlerine yön veren
tanrılarına şükranlarını sunmak isteyen Sideliler, ticaret agorasının içerisine
muhteşemliği ile göz kamaştıran bir tapınak inşa ettiler. Zaman içerisinde
yıkılan tapınak, restore edilerek, yeniden ayağa kaldırıldı.
Güneş, Side’de Apollon Tapınağı’nın ardından,
denizin mavi yüzünü kızıla boyayarak yok oldu. Pamfilya’nın dillere destan
kenti Side’nin aydınlık yüzü, usulca gecenin zifiri karanlığına büründü.
Gökyüzünde beliren yıldızlar ve dolunay, yaydıkları ışık ile bir nebzede olsa
son verdi gecenin karanlığına. Aydınlık yüzlerini yansıttılar Side’ye. Agora’dan
gökyüzünü izleyenler, düşünmekten kendini alamadı. Yıldızların ve ayın
hareketini düzenleyen bu kozmik gücün kim olduğunu sorgulamaya başladı. Sonunda
aradığını buldu Sideli. Bu; kaderlerini ve gökyüzündeki yıldızların hareketini
düzenleyen bir tanrıydı. Sideli, yaşamlarının nasıl şekilleneceğine,
gökyüzündeki yıldızların nasıl hareket edeceğine yön verdiklerini inandıkları
tanrılarına Tyche adını verdi. Ve ona olan bağlılıklarını göstermek,
şükranlarını sunmak, tapınmak için bugün görenleri hayran bırakan bir tapınak
inşa ettiler. Kentlerinin yaşaması içinde tapınağın içerisine her daim yanan
bir ateş yaktılar.
SÜSLÜ FRİZ ARALARI DİKKAT ÇEKİCİ
Günümüzden yaklaşık 2 bin yıl önce yapılan Tyche
tapınağı bugün Side’nin antik çağdan kalma en önemli tarihi eserlerinin
arasında yer alır. Side agorasının içerisinde yer alan bu tapınağın Sideliler
tarafından M.S. ikinci yüzyılda yaptırıldığı sanılmaktadır. Buna gerekçe olarak
da yapıda Bergama mimari süsleme ekollü taş işçilerinin tapınaktaki parçalara
yansıttığı karakteristik özellikler gösterilir. Tapınak Side antik kenti
agorasının meydanında, alanın güneybatısında yer alır. Tapınağın, diğer Roma
agoralarında olduğu gibi neden ortada olmadığına ise cevap verilemez.
Yüksekliği 2 metre olan bir platform üzerinde yer alan tapınak, yuvarlak
sellanın etrafını süsleyen 6.4 metre boyunda 12 sütunlu bir galeri ile
çevrilidir ve üzeri piramidal bir çatı ile örtülüdür. Podyumun üst kısmına,
yani sellanın bulunduğu noktaya 2.15 metre genişliğinde 9 basamaklı bir
merdiven ile çıkılır. Podyumun üzerinde yükselen 24 yivli sütunların üzerinde
işlemeli başlıklar yer alırken, başlıklar işlemeli kemer ile birbirine
bağlanır. Çiçeklerle, kıvrık dal motifleriyle süslü friz araları dikkat çekici
güzelliktedir.
MERMER KUBBE BURÇLARDAKİ HAYVANLARLA SÜSLÜ
İyi işlenmiş mermerden yapılan sella duvarı, yassı,
korint başlıklarla süslü ve galeri sütunlarının arkasına rastlayan payeleri
kapsar. Bunların üzerinde alt ve üst kısımları silmeli friz yer alır ve bu
frizler Eros olarak bilinen çıplak, kanatlı çocuk figürleri ile çeşitli yaprak
ve meyvelerden oluşan girlandlar taşır. Girlandların orta boşluklarında
aralarında Hermes’in de bulunduğu tanrı başlıkları yer alır. Bu muhteşem
güzellikteki sellaya merdivenin üzerindeki kapıdan girilir. Bu kapının da
üzerinde zengin silmelerle süslü söveler bulunur ancak bunlar günümüze kadar
ulaşmaz. Sellanın üzerinde mermer kubbe yer alır ve 4 parçadan oluşan bu mermer
kubbeler burçlardaki 12 hayvan figürü ile bezelidir. Bu bezemelerden bazıları
harap bir şekilde olsa da günümüze kadar ulaşmıştır.
RESTORE EDİLEREK AYAĞA KALDIRILDI
Sidelilerin şehrin yaşmasını sağlayan tanrıçalara
ithaf ettiği muhteşem güzellikteki tapınak zaman içerisinde yıkıldı. Ordinaryüs
Prof. Dr. Arif Müfid Mansel, Side kazıları sırsında günümüzden 64 yıl önce
tapınağı buldu. Mansel’in önemli çalışmalarının ardından tapınak, Anadolu
Üniversitesi Arkeoloji Bölümü ve Side Kazı Başkanı Doç. Dr. Hüseyin Alanyalı
tarafından 2 yıl süren çalışmalarıyla ayağa kaldırıldı. Dönemin Kültür ve
Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katıldığı bir törenle de ziyarete açıldı.
Kazılarda tapınak malzemelerinin sadece dörtte birinin gün yüzüne çıkması
nedeniyle, sadece bir kısmı ayağa kaldırıldı. Buna rağmen tapınak muhteşemliği
ile göz kamaştırdı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder